Tom asked Mary if she'd go to John's art exhibit.
- Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
Please don't touch the exhibits.
- Lütfen sergilere dokunma.
The exhibition is well worth a visit.
- Sergi bir ziyarete oldukça değer.
She won first prize in the exhibition.
- İlk ödülünü sergide kazandı.
She displayed excellent behavior.
- O mükemmel bir davranış sergiledi.
Famous china is on display.
- Ünlü çini sergilenmektedir.
Yesterday I took part in the opening of the painting exposition.
- Dün bir resim sergisinin açılışına katıldım.
Our showroom made a hit with young ladies.
- Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.
Our company's showroom was a hit with the ladies.
- Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi.
Our company's showroom was a hit with the ladies.
- Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi.
Our showroom made a hit with young ladies.
- Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi.