serbestçe

listen to the pronunciation of serbestçe
Turkish - English
freely

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything! - Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

The drugs on the shelf can be freely sold. - Raftaki ilaçlar serbestçe satılabilir.

free

Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives. - Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.

Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment. - Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.

cavalierly
loose
serbestçe konuşmak
speak up
serbestçe konuşmak
speak out
Turkish - Turkish
Serbest bir biçimde
Serbest (bir biçimde)
serbestçe
Favorites