serçe

listen to the pronunciation of serçe
Turkish - English
sparrow

I aimed at a sparrow, but shot down a goose. - Bir serçeye nişan aldım ama bir kaz vurdum.

We are cheeping like sparrows. - Biz serçeler gibi cıvıldıyoruz.

house sparrow
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: serçegiller,asafir) [syn.: serçe, becet] house sparrow, passerine
(Astronomi) english sparrow
chippy
chipping sparrow
serçe kuşu
little bird
serçe baykuşu
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: baykuşgiller) pygmy owl
serçe dili
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: karanfilgiller,karanfiliye) common chickweed
serçe kadar
very small
serçe parmak
little finger
Sparrow (serçe)
(Askeri) Sparrow
küçük serçe
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Passeridae) Dead Sea sparrow
sarı boğazlı serçe
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Passeridae) yellow-throated sparrow
Turkish - Turkish
Adana yöresine ait halk oyunları
Serçegillerden, insanlara yakın yerlerde yaşayan, kışın göçmeyen, koyu boz renkli, küçük ötücü bir kuş (Passer domesticus)
çulçu
darıcan
torgay
çetuk
serçe parmak
Beş parmağın en küçüğü
serçe

    Hyphenation

    ser·çe

    Pronunciation

    Etymology

    [ 'sir ] (adjective.) before 12th century. Middle English, from Old English sEar dry; akin to Old High German sOrEn to wither, Greek hauos dry, Lithuanian sausas.
Favorites