Fakat o, cezayı etkilemez.
- But that doesn't affect the sentencing.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Lütfen Tatoeba'da cümleyi cümle için çevirin.
- Please translate sentence for sentence in Tatoeba.
Dünyada en güçlü hüküm nedir?
- What is the most powerful sentence in the world?
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Hakim mahkeme kararını okumaya başladı.
- The judge started to read the sentence.
Bu haksız bir mahkeme kararıydı.
- It was an unjust sentence.
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
- Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.
Her gün Tatoeba'da 20 tane cümle yazmaya karar verdim.
- I've decided to write 20 sentences on Tatoeba every day.
O, Brown'ı asılmaya mahkûm etti.
- He sentenced Brown to be hanged.
Hakim Tom'u üç yıl hapse mahkûm etti.
- The judge sentenced Tom to three years in prison.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.
- The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.
Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.
- Several American warships were sent to Panama.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Tom alkollü araba kullanmaktan beş gün hapis ve bir yıl göz hapsine mahkûm edildi.
- Tom was sentenced to five days in jail and a year on probation for drunken driving.
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
- The man was given a life sentence.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.
Yargı ve hüküm farklı şeylerdir.
- A verdict and a sentence are different things.
Bu tümcede bir yazım hatası var.
- This sentence has a typo.
Böyle bir sözlükte buzdolabı ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.
- In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.
Tom bu sözü gerçekten seviyor.
- Tom really likes this sentence.
After the verdict, the sentencing was not delayed.
There were no sentencing guidelines for this crime.
The children were made to construct sentences consisting of nouns and verbs from the list on the chalkboard.
The court returned a sentence of guilt in the first charge, but innocence in the second.
The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.
Men (saith an ancient Greek sentence) are tormented by the opinions they have of things, and not by things themselves.
The judge sentenced the embezzler to ten years in prison, along with a hefty fine.