Definition of sentence of imprisonment for the rest of the defendant's life in English Turkish dictionary
- life sentence
- müebbet hapis cezası
Tom üç müebbet hapis cezasına mahkum edildi.
-Tom has been sentenced to three consecutive life sentences.
Tom cezaevinde müebbet hapis cezasını çekiyor.
-Tom is serving a life sentence in prison.
- life sentence
- (Kanun) müebbet hapse mahkum etmek
- life sentence
- (Kanun) müebbed ağır hapis cezası
- life sentence
- ömür boyu hapis cezası
Tom'a bir güvenlik görevlisini öldürdüğü için ömür boyu hapis cezası verildi.
-Tom was given a life sentence for killing a security guard.
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
-The man was given a life sentence.
- life sentence
- (Kanun) müebbet hapse çarptırmak
- life sentence
- ömür boyu hapis
Tom'a bir güvenlik görevlisini öldürdüğü için ömür boyu hapis cezası verildi.
-Tom was given a life sentence for killing a security guard.
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
-The convicted drug dealer was willing to comply with the authorities to have his death sentence reduced to a life sentence.
Related Terms
Definition of sentence of imprisonment for the rest of the defendant's life in English English dictionary
- life sentence