Haber büyük bir sansasyon yarattı.
- The news caused a great sensation.
Sansasyonel masajlar yapıyorum.
- I give sensational massages.
İki gündür burnum akıyor ve boğazımda bir rahatsızlık hissediyorum.
- I've had a runny nose for two days and I've been feeling an uncomfortable sensation in my throat.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
- Pain is an entirely personal sensation.
Bu saygın bir performans oldu, ama kesinlikle heyecan verici değildi.
- That was a respectable performance, but it definitely wasn't sensational.
Beatles'ın saç stili heyecan yarattı.
- The hair style of the Beatles created a sensation.
... >>> So this is the latest Internet sensation. ...
... youtube sensation and if i interfaced ...