O bana göre iki yıl kıdemli.
- She is senior to me by two years.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.
- English and mathematics are made much of in senior high schools.
Tom üst düzey bir yöneticidir.
- Tom is a senior executive.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
Kim ondan iki yıl kıdemliydi.
- Kim was two years senior to him.
İşler için onunla röportaj yapıldı.
- She was interviewed for jobs.
İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
- As businesses failed, workers lost their jobs.
Biletler genel giriş için 30 dolar ve öğrencilerle yaşlılar için 20 dolardır.
- Tickets are $30 for general admission and $20 for students and seniors.
Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
- The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
O, Harvard'da son sınıf öğrencisi.
- He is now a senior at Harvard.
Tom, son sınıf öğrencisi iken sınıf başkanıydı.
- Tom was class president when he was a senior.
Tom üst düzey bir yöneticidir.
- Tom is a senior executive.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
four years her senior.
John is two years older than I am.
- John is senior to me by two years.
... to gain billions of dollars back when they aren't making seniors any healthier. And I ...
... ' (laughter) ' if you repeal it, what happens is those seniors right away are going ...