And if I lose thy love, I lose my all.
- Ve senin aşkını kaybedersem her şeyimi kaybederim.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
- Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
This is true of you, too.
- Bu da seninle ilgili gerçek.
It is stupid of you to lend him your money.
- Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Is this your first visit to Japan?
- Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
I no longer love you.
- Artık seni sevmiyorum.
Understanding you is really very hard.
- Seni anlamak gerçekten çok zor.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
Shall I cook dinner for you?
- Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
senin de hayırlı olsun.
senin gibi birini istiyorum.
I wish I could sing like you do.
- Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.
I never thought I would find a woman like you.
- Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
çamaşır makinesi senin olsun.
I just asked because I thought you would know.
- Sadece senin bileceğini düşündüğüm için sordum.
You can buy it for a thousand yen or so.
- Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
Are you a Japanese student?
- Sen bir Japon öğrenci misin?
Are you completely through with your homework?
- Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın?
Hear all, see all, say nowt. Ate all, sup all, pay nowt. An if ever tha does anythin for nowt, mek sure tha does it for tha sen..