If it hadn't been for you, he would still be alive.
- Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
Understanding you is really very hard.
- Seni anlamak gerçekten çok zor.
I just asked because I thought you would know.
- Sadece senin bileceğini düşündüğüm için sordum.
You can buy it for a thousand yen or so.
- Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
Are you here on business?
- Sen iş için mi buradasın?
Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes.
- Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
Hear all, see all, say nowt. Ate all, sup all, pay nowt. An if ever tha does anythin for nowt, mek sure tha does it for tha sen..