English - Turkish
Definition of sengend in English Turkish dictionary
- singing
- {i} şakıma
- scorching
- kavurarak
- singing
- söyleyerek
Partide şarkılar söyleyerek eğlendik.
-We enjoyed singing songs at the party.
Rika, partide şarkı söyleyerek iyi bir zaman geçirdi.
-Rika had a good time singing at the party.
- singing
- {i} ötüş
Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.
-Birds were singing among the trees.
Kapa çeneni. Ben tatildeyim. Tüm duymak istediğim kuş ötüşüdür.
-Shut up. I'm on my holiday. All I want to hear is the bird's singing.
- singing
- söyleme
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
-I carried on singing.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
-Suddenly, my mother started singing.
- scorching
- {f} kavur
- scorching
- Yakıcı
- scorching
- {s} kavurucu
- scorching
- sert/kavurucu
- scorching
- {s} çok sıcak
Görünüşe göre cuma gününden itibaren çok sıcak olacak.
-Apparently it's going to be scorching from Friday on.
- scorching
- uç/yan/yak
- scorching
- {s} ağır (söz)
- scorching
- {s} kırıcı
- singing
- {i} uğultu
- singing
- {i} ötme; şakıma
- singing
- sing çınla/öt/söyle
Related Terms
German - English
Definition of sengend in German English dictionary
- scorching
- singing
- withering
- being scorching