Hemen doktor çağırtmalısınız.
- I must send for the doctor at once.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send the letter.
Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I'd like to send these to Japan.
Mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send the letter.
Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
- If I could send you a marshmallow, Trang, I would.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.