That district is no longer a safe place to live in.
- O semt, yaşanılacak güvenli bir yer değil artık.
Alexanderplatz is a public square located in the Mitte district of Berlin.
- Alexanderplatz, Berlin'in Mitte semtinde bulunan bir halk meydanıdır.
You're disturbing the whole neighborhood.
- Bütün semti rahatsız ediyorsun.
I cannot live in such a neighborhood.
- Böyle bir semtte yaşayamam.
Layla flirted with everyone on the ward.
- Leyla semtteki herkesle flört etti.
I'd like to know Tom's whereabouts.
- Tom'un semtini bilmek istiyorum.
A gang of thieves works these parts.
- Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
A gang of thieves works these parts.
- Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.