sempatiklik

listen to the pronunciation of sempatiklik
Turkish - English
Geniality, bonhomie
geniality
bonhomie
warmheartedness
common touch
sempatik
sympathetic

The girl and her parents were very sympathetic. - Kız ve ailesi çok sempatik.

Tom seems to be sympathetic. - Tom sempatik görünüyor.

sempatik
outgoing

Tom has an outgoing personality. - Tom'un sempatik bir kişiliği var.

Tom isn't very outgoing. - Tom çok sempatik değil.

sempatik
appealing
sempatik
sociable
sempatik
{s} engaging
sempatik
genic
sempatik
warmhearted
sempatik
likeable

I think I'm a likeable guy. - Sempatik bir adam olduğumu düşünüyorum.

Tom is a likeable person. - Tom sempatik bir adam.

sempatik
congenial
sempatik
caring

My husband is loving and caring. - Kocam sevecen ve sempatik.

sempatik
likable

Tom isn't very likable, is he? - Tom çok sempatik değil, değil mi?

I know I'm not a likable guy. - Ben sempatik bir adam olmadığımı biliyorum.

sempatik
lovable
sempatik
(Anatomi) , path. sympathetic
sempatik
likable, attractive, simpatico
sempatik
likable, attractive, congenial
sempatik
{s} simpatico
Turkish - Turkish

Definition of sempatiklik in Turkish Turkish dictionary

sempatik
Cana yakın, sıcakkanlı, sevimli
sempatik
Çok hoş, hoşa giden
sempatik
Cana yakın, sıcakkanlı, sevimli. Çok hoş, hoşa giden: "Geçende girdiğim dükkân da böyle sempatik bir yerdi."- B. Felek
sempatiklik
Favorites