Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Öteki takım bizi hafife aldı.
- The other team took us lightly.
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
- When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.
Başka seçeneğim yoktu.
- I had no other choice.
Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.
- Our random selection has chosen you as a possible winner!
Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.
- My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.
Lütfen Image Viewer arayüzü için bir dil seçin.
- Please select a language for the Image Viewer interface.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Elit askerler hemen hemen her zaman özel güçler arasından seçilir.
- Elite soldiers are almost always selected among the special forces.
Tom dikkatli bir seçim yaptı.
- Tom made a careful selection.
Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
- The old selection process for judges was very unfair.
Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
- She has two cats. One is white and the other one is black.
Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
- She's got two cats. One's white and the other is black.
Tom'dan başkasının bunu almayı istemesi pek olası değil.
- It's unlikely that anyone other than Tom would be interested in buying this.
Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme!
- Don't expect others to think for you!
Lütfen Image Viewer arayüzü için bir dil seçin.
- Please select a language for the Image Viewer interface.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
O, geçen gün yeni bir ev satın aldı.
- She bought a new house the other day.
Geçen gün bahsettiğim araba bu.
- This is the car I spoke of the other day.
Tom'tan başka kimsenin onu yaptığını hiç görmedim.
- I've never seen anyone other than Tom do that.
Berberler binlerce yıldır yaşıyor ve başkaları bir gün bile hayatta kalamadı.
- The Berbers have lived for thousands of years where others could not survive even one day.
Bu gün başka sıradan bir gün gibi başladı.
- This day started like any other ordinary day.
Bundan başka herhangi bir şey yapma.
- Don't do anything other than this.
Bundan başka boyutlarda var mı?
- Do you have this in other sizes?
Şu anda, cümlelerini yanlış yere giriyorsun. Sayfanın tepesinde katkıda bulun ve sonra cümleler ilave edin'i seçmelisin.
- At the moment, you are entering your sentences in the wrong place. You should select Contribute at the top of the page and then Add sentences.
Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.
Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek.
- The conference will be held in a specially selected church.
Bunlar seçilmiş şeftaliler.
- These are select peaches.
Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
- This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
Only a select few were allowed to the premiere.
The program computes all the students grades, then selects a random sample for human verification.
This is a select cut of beef.
For my next selection, I'll play Happy Birthday in F-sharp minor.
The large number of good candidates made selection difficult.
... and other means, but I made the final selections, and for the record, they were not submitted ...