selected, picked out, preferred

listen to the pronunciation of selected, picked out, preferred
English - Turkish

Definition of selected, picked out, preferred in English Turkish dictionary

chosen
{s} seçilmiş

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur. - Jews are a people chosen by God.

chosen
{f} seç

Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım. - I realized that what I had chosen didn't really interest me.

Siz ya da ben seçileceğim. - You or I will be chosen.

chosen
tercihli
chosen
karar ver/yeğle/seç
chosen
cennete gitmek üzere seçilmiş olan
chosen
seçilen

O, seçilenler arasındaydı. - He was among those chosen.

chosen
seçilmek

Seçilmek istemiyorum. - I don't want to be chosen.

chosen
f., bak. choose. s. seçilmiş
chosen
{s} cennetlik
chosen
{s} seçilmiş olan
English - English
{s} chosen