German - Turkish
Definition of selbstlos in German Turkish dictionary
- bencil olmayan
- özgecil
- özverili
English - Turkish
Definition of selbstlos in English Turkish dictionary
- disinterested
- {s} ilgisiz
Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı.
-Tom had a bored, disinterested look on his face.
Bir ilgisiz üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü.
-A disinterested third party resolved the dispute.
- altruistic
- {s} başkalarını düşünen
- altruistic
- fedakar
- altruistic
- {s} özgecil
- altruistic
- özgeci
- disinterested
- {s} önyargısız
- altruistic
- (Tıp) altruistik
- disinterested
- yansız
- disinterested
- lakayt
- altruistic
- fedakâr
- altruistic
- özverili
- disinterested
- kişisel duygularla etkilenmeyen
- disinterested
- umursamaz
- disinterested
- (sıfat) ilgisiz, önyargısız, tarafsız, karşılık beklemeden yapılan
- disinterested
- {s} bir konuyla hiçbir ilgisi olmayan, bir konuda hiçbir çıkarı olmayan (kimse); tarafsız, yansız
- disinterested
- ilgisiz/tarafsız
Related Terms
German - English
Definition of selbstlos in German English dictionary
- disinterestedly
- altruistic
- selfless
Is there such thing as a truly selfless act?
-Gibt es so etwas wie eine durch und durch selbstlose Handlung?
Selflessness is the best thing you can do for yourself.
-Selbstlosigkeit ist das Beste, was Sie für sich selbst tun können
- unselfishly
- selflessly
- disinterested
- ungrudgingly
- ungrudging
- self-renunciatory
- unselfish
- selbstlos
- unselfish
Related Terms
selbstlos
Resimler
History
Favorites