Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.
- Lots of famous people come here.
Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
- Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
Tom çok fazla değişmedi.
- Tom hasn't changed very much.
Hanako keki çok fazla seviyor.
- Hanako likes cake very much.
Bunun hakkında bir hayli düşündüm.
- I've thought about this a great deal.
Bu yolda bir hayli trafik var.
- There is a great deal of traffic on this road.
Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Bugün yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do today.
Yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do.
Tom oldukça çok okur.
- Tom reads a great deal.
Tom oldukça çok seyahat eder.
- Tom travels a great deal.
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
- I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
Biz piknikte çok eğlendik.
- We had lots of fun at the picnic.