Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
- So far, your action seems completely groundless.
Çaresiz görünmek istemiyorsun.
- You don't want to seem desperate.
O gençken çok popüler bir aktörmüş gibi görünmektedir.
- He seems to have been a very popular actor when he was young.
Dan utangaç gibi görünmek istemiyordu.
- Dan didn't want to seem shy.
Sivrisinekler koyu giysiler giyen insanlar için daha çekici görünmektedir.
- Mosquitoes seem to be more attracted to people wearing dark clothes.
Tom bizimle gelmek istiyor gibi görünmüyordu.
- Tom didn't seem to want to come with us.
Tom bizimle gelmek istiyor gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to want to come with us.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
- It seems to me that you are wrong.
Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
- Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
O, çok yorgun görünmüyor.
- He does not seem to be very tired.
Galiba gelişi güzel okumuş.
- He seemed to read at random.
Galiba karıştırıyoruz.
- We seem to be confused.
En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
- I will take this tie, as it seems to be the best.
... I mean, it would seem to argue, I ...
... of species that seem to have been susceptible ...