seek, search for, look for; pursue, go in search of

listen to the pronunciation of seek, search for, look for; pursue, go in search of
English - Turkish

Definition of seek, search for, look for; pursue, go in search of in English Turkish dictionary

quest
{i} bulmaya çalışma
quest
{f} araştır

Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum. - I'm doing some history research and would like to ask you a few questions.

Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı. - They explored the desert in quest of buried treasure.

quest
{f} av izini aramak
quest
{f} for -i aramak, -i araştırmak
quest
{f} aramak

Eğer daha fazla sorunuz varsa, aramakta tereddüt etmeyiniz. - If you have any more questions, please don't hesitate to call.

Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin. - If you have any questions, don't hesitate to call.

quest
arama

Eğer herhangi bir sorununuz varsa, aramak için tereddüt etmeyin. - If you have any questions, don't hesitate to call.

Eğer daha fazla sorunuz varsa, aramakta tereddüt etmeyiniz. - If you have any more questions, please don't hesitate to call.

quest
arayış

Çinli firmalar dünya pazarını ele geçirme arayışına girdi. - Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.

Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı. - They explored the desert in quest of buried treasure.

quest
macera
quest
{i} soruşturma
quest
tetkik
quest
araştırmak
quest
aktarmak
quest
ara

O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti. - He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth.

Böylesine pahalı bir araba almak söz konusu değil. - Buying such an expensive car is out of the question.

quest
{i} arama, araştırma
quest
havlayarak av izini aramak
quest
(isim) arama, araştırma, soruşturma, bulmaya çalışma
English - English
{f} quest
seek, search for, look for; pursue, go in search of
Favorites