Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
- I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
Seni görmek için can atıyorum.
- I am looking forward to seeing you.
Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you this April.
Doğum gününde burada olmayacaksın gibi görerek sana hediyeni şimdi vereceğimi düşündüm.
- Seeing as you won't be here on your birthday, I thought I'd give you your present now.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you this April.
O kızı görüyorum.
Bu gece Tom'u tekrar görüyorum.
- I'm seeing Tom again tonight.
Sanırım geleceğimi görüyorum.
- I think I'm seeing my future.
Seni görmek için can atıyorum.
- I am looking forward to seeing you.
Seni görmek için can atıyorum.
- I'm looking forward to seeing you.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
Mademki sen ondan bahsediyorsun, Tom'u bugün sınıfta gördüğümü hatırlamıyorum.
- Now that you mention it, I don't remember seeing Tom in class today.
Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
- I want to see you before you go.
O dün bizi görmek için geldi.
- She came to see us yesterday.
Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.
- The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.
Yağmur yağdığı için evde kalsan iyi olur.
- Seeing that it is raining, you had better stay home.
He is a seeing impaired person.
Madem ki saat sekiz, Sanırım kısa zamanda okula gitmelisin.
- Seeing that it is 8 o'clock, I think you should leave for school soon.
Madem ki o hâlâ hasta muhtemelen bugün gelmeyecek.
- Seeing that he is still sick, he is unlikely to come today.
Mademki o yorgun, bir süre dursak iyi olur.
- Seeing that she is tired, we had better stop for a while.
Bu akşam televizyonda beyzbol seyretmek istiyorum.
- I want to see baseball on television this evening.
O filmi yine seyretmek istiyorum.
- I want to see that movie again.
Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.
- Please see below for details.
Daha fazla bilgi için www.example.com'a bakınız.
- See www.example.com for more information.
Babamı uğurlamak için havaalanına gittim.
- I have been to the airport to see my father off.
Onu uğurlamak için havaalanına gitti.
- He went to the airport to see her off.
Benim çocukların okulda iyi davrandığına bakın.
- See that my children behave well at school.
Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.
- Tom looked around, but didn't see anyone.
Tom'un bütün gece nasıl ayakta kalabildiğini ve sonra işte nasıl uyanık kaldığını anlamıyorum.
- I don't see how Tom can stay up all night and then be so wide awake at work.
İşten sonra beni görmeyi kabul ettiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for agreeing to see me after work.
O, öğretmenini yolcu etmek için istasyona gitti.
- She went to the station to see her teacher off.
Arkadaşımı yolcu etmek için şu an havaalanındayım.
- I have just been to the airport to see my friend off.
Yer kesinlikle görülmeye değer.
- The place is certainly worth seeing.
Onun yeni filmi görülmeye değer.
- His new film is worth seeing.
Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
- It seems to me that you are wrong.
Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
- I want to see you before you go.
Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm.
- I went all the way to see her only to find her away from home.
Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
- His eyes searched my face to see if I was talking straight.
Dişçiyle görüşmek zorundayım.
- I've got to see a dentist.
Bir doktorla görüşmek istiyorum.
- I'd like to see a doctor.
Boston görmeye değer.
- Boston is worth seeing.
Bu film yeniden görmeye değer.
- This movie is worth seeing again.
Seeing the boss wasn't around, we took it easy.
Jones hit a seeing eye ball between third and short for a single his last time up.
I'll see your twenty dollars and raise you ten.
Yes, now I've seen it all!.
I've been seeing her for two months.
Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
Tom and Mary don't seem to understand why they aren't supposed to do that.
- Tom and Mary don't seem to understand why they're not supposed to do that.
I do not like seeing animals get eaten alive.
- I don't like seeing animals get eaten alive.
Tom said he sees a lot of dead animals on the road.
- Tom said that he sees a lot of dead animals on the road.
... Well, today, we're seeing one billion downloads in less than 60 days, and a total of over ...
... thanks for bearing with me. You guys are all seeing a little bit of the ongoing craziness ...