see tree, n

listen to the pronunciation of see tree, n
English - Turkish

Definition of see tree, n in English Turkish dictionary

tree
{i} ağaç

Buradaki tüm ağaçları kesecek misin? - Are you going to cut down all the trees here?

Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner. - The leaves of the trees turn yellow in fall.

tree
{i} mil

Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı. - More than a century ago, a comet or a meteor exploded in the sky above the Tunguska River valley in Russia. The explosion knocked down millions of trees over hundreds of miles.

Zümrüt kül kurdu Kuzey Amerika genelinde yüz milyondan daha fazla kül ağacını daha öldürdü. - The emerald ash borer has killed more than a hundred million ash trees across North America.

tree
tree toad ağaç kurbağası
tree
eski darağacı
tree
ağaçtan

Tom ağaçtan bir elma kopardı. - Tom picked an apple from the tree.

Biz ağaçtan fındıkları salladık. - We shook nuts from the tree.

tree
tree fern ağaç gibi büyüyen eğreltiotu
tree
(Tıp) Ağaç şeklinde yayılan kristal
tree
{f} ağaca çıkarmak
tree
korkudan ağaca sığınmaya mecbur etmek
tree
çarmıh
tree
{i} eyer kaltağı
tree
dili çıkmaza sokmak
tree
{i} darağacı
tree
tree creeper orman tırmaşık kuşu
tree
tre
tree
{f} çıkmaza sokmak
English - English
tree
see tree, n
Favorites