Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.
- The dishes got sent to the wrong table.
Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.
- Your password has just been sent. Check your email.
Bana her ay gönderilen onun mektubunu okumak çok eğlenceli.
- It is a lot of fun to read his letter sent to me every month.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
Tom bir sipariş için dükkâna gönderildi.
- Tom was sent on an errand to the store.
Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
- He was sent to jail for murder.