see prone to

listen to the pronunciation of see prone to
English - Turkish

Definition of see prone to in English Turkish dictionary

prone
{s} yatkın

Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır. - According to a study, big women are more prone to have twins.

prone
{s} meyilli

Tom mübalağa etmeye meyillidir. - Tom's prone to exaggeration.

see to
(Fiili Deyim ) -e bakmak , meşgul olmak , icabına bakmak
prone
{s} eğimli
see to
ile ilgilenmek, -in icabına bakmak
prone
kabiliyetli
prone
baş aşağı
prone
mütevazı
see to
çaresine bakmak
see to
alakadar olmak
see to
ile ilgilenmek
prone
-e dayanıksız
prone
eğilimli

O heyecanlanmaya eğilimlidir. - He is prone to getting excited.

Genç insanlar şeytana uymaya eğilimlidir. - Young men are prone to fall into temptation.

see to
bakmak
see to
ilgilenmek
prone
(Tıp) Yüzü koyun yatmış
prone
{s} yüzükoyun
prone
{s} yokuş aşağı
prone
yokuşaşağı
prone
{s} başaşağı
prone
{s} yüzükoyun yatmış
prone
(Tıp) El ayası aşağı dönük olan
prone
(Biyoloji) pron
see to
(deyim) tamir etmek
see to
icabına bakmak
see to
(deyim) see to someone ilgilenmek. see to sth
English - English
prone
see to
To serve or care for

Mark, please see to Mrs. Landingham, make sure she has everything she needs.

see to
To take care of; to effect; to make happen

After seeing to the shopping, cleaning and cooking, he finally sat down for some rest.

see to
If you see to something that needs attention, you deal with it. While Franklin saw to the luggage, Sara took Eleanor home
see prone to
Favorites