see junior, n

listen to the pronunciation of see junior, n
English - Turkish

Definition of see junior, n in English Turkish dictionary

junior
(Eğitim) üçüncü sınıf öğrencisi
junior
lise veya üniversitede sondan bir evvelki
junior
kıdemce aşağı
junior
(Ticaret) tali
junior
(Askeri) alt devre
junior
kıdemsiz
junior
küçük

Yaşça kendinden küçük olanlara tepeden bakar. - He is haughty to his juniors.

O benden beş yıl daha küçük. - She is five years junior to me.

junior
daha genç
junior
mevki veya kıdemce küçük olan kimse
junior
{s} b.h. küçük (Babasıyla aynı adı taşıyan kimsenin adına eklenir.). 5
junior
{s} yaşça küçük
junior
{i} yaşça küçük kimse
junior
(sıfat) küçük, genç, ast, çocuk
junior
{i} genç

Genç, neden birlikte bir gruba girmiyoruz? - Junior, why don't we go into a group together?

junior
{i} ast
junior
(Askeri) AST: Mevki ve kıdemce daha küçük olan; birisinin emri altında bulunan kimse
English - English
junior