Onlar para kazanmak istiyorlardı.
- They wanted to earn money.
O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
- He earns over 500 dollars a month with that job.
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
Tom daha çok para kazanmak için iş değiştirdi.
- Tom changed jobs to earn more money.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor.
- He earns his living by teaching English.