Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

see crow, v

listen to the pronunciation of see crow, v
English - Turkish

Definition of see crow, v in English Turkish dictionary

crow
{i} karga

Hiç kargalara taş attın mı? - Have you ever thrown stones at crows?

O karga değil kuzgun. - It's not a crow. It's a raven.

crow
{i} horoz sesi
crow
ötmek horoz
crow
{f} öt

Bir horozun öttüğünü duydum ve yakında yataktan çıkmak zorunda kalacağımı biliyordum. - I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.

Her sabah horoz öter. - Every morning, the rooster crows.

crow
böbürlenmek
crow
{i} sevinç çığlığı
crow
{f} (horoz) ötmek
crow
{i} kargaya benzer kuş
crow
{f} havalara uçmak (Argo)
crow
karga,v.öt: n.karga
crow
atmak
crow
{i} çığlık

Kalabalık çığlık atıyordu. - The crowd was screaming.

Kalabalıktan bir çığlık yükseldi. - A cry arose from the crowd.

crow
(fiil) ötmek (horoz), horoz gibi ötmek, ötmek; sevinç çığlığı atmak, sevinmek, havalara uçmak (Argo); hava atmak, övünmek
crow
{f} sevinç çığlığı atmak
crow
sevinçle haykırmak
crow
{f} hava atmak
crow
{f} ötmek
crow
{i} (Argo) zenci
crow
{f} övünmek
English - English
crow