see content, n

listen to the pronunciation of see content, n
English - Turkish

Definition of see content, n in English Turkish dictionary

contents
içindekiler

Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü. - Tom dumped the contents of his briefcase out on the table.

Tom cüzdanının içindekileri gösterdi. - Tom displayed the contents of his wallet.

contents
(Bilgisayar) içeriği

Tom paketin içeriğine baktı. - Tom looked through the contents of the package.

Lütfen içeriği gözden geçiriniz ve herhangi uygun bir geri bildirim veriniz. - Please review the contents and provide any appropriate feedback.

contents
i., çoğ. içindekiler, içerik, muhteviyat
contents
{i} içerik

Kutu, içerikle eşleşmiyor. - The box doesn't match the contents.

Bu kitabın içerikleri zayıf sinirli insanlar için uygun değildir. - The contents of this book are not suitable for people with weak nerves.

contents
tatmin et
English - English
contents