Onu analiz etmek zorundayız.
- We have to analyze that.
Verileri analiz etmek çok zaman aldı.
- It took a great deal of time to analyze the data.
Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
- An expert analyzed the fabric found in the car.
Mary sonuçları analiz etti.
- Mary has analyzed the results.