They brought Tom in on a stretcher.
- Onlar Tom'u bir sedyenin üstünde içeri getirdiler.
The last time I saw Tom, he was on a stretcher.
- Tom'u son gördüğümde o bir sedye üzerindeydi.
Tom woke up strapped to a gurney.
- Tom tekerlekli bir sedyeye sarılı uyandı.
hastanın kanı sedye örtüsüne bulaştı.