Onun yirminci yüzyılda en büyük piyanist olduğu güvenli bir şekilde söylenebilir.
- It may safely be said that he is the greatest pianist in the twentieth century.
Uçak güvenli bir şekilde indi.
- The aeroplane landed safely.
Tom'u sağ salim eve götüreceğim.
- I'll get Tom home safely.
Dün sağ salim buraya geldi.
- He arrived here safely yesterday.