Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
- Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- I visited many parts of England.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu.
- The police regarded him as a party to the crime.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
- This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Üzgünüm. Ben bunun için kısmen sorumluyum.
- I'm sorry. I'm partly responsible for it.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.
- I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
- I try to do my part to help the community.
Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
- What is the hard part of learning Japanese?
Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
- The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim.
- I will love you for better for worse till death us do part.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.
O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
- He had to part with his house.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
- The day came at last when he had to part from her.