O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
- He is capable of keeping a secret when he wants to.
O, asla sır saklayamaz.
- She can never keep a secret.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
- I didn't mean to keep it secret.
Bu sırrı saklamak zorundasın, tamam mı?
- You've got to keep this secret, OK?
Onu bir sır olarak saklamak zorundayız.
- We have to keep it a secret.
Birbirimizden saklımız yok.
- We have no secrets from each other.
Onu saklı tutmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to keep it a secret.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Gizem bir sır olarak kalacak.
- The secret will remain a secret.
Neden bu kadar gizemlisin?
- Why are you so secretive?
Belki bazen fazla gizemliyimdir.
- Perhaps I'm sometimes too secretive.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
Can you keep a secret? So can I.
To prevent the elixir from reaching mankind and thereby upsetting the balance of the universe, two gods secret it away.
We went down a secret passage.
... secret of the stars, the secret of the heavens. Nobody understands where comets come from." ...
... relies on a little-known secret of our home planet. ...