season between spring and autumn; entire year; period of hot and sunny weather

listen to the pronunciation of season between spring and autumn; entire year; period of hot and sunny weather
English - Turkish

Definition of season between spring and autumn; entire year; period of hot and sunny weather in English Turkish dictionary

summer
yaz

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim. - I'll travel across Europe by bicycle this summer.

summer
summer school yaz okulu
summer
{s} yazla ilgili

Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık. - The worst thing about summer is the heat.

summer
{i} yaz, yaz mevsimi
summer
summer time yaz saati
summer
summer squash kabak
summer
{i} hayatın baharı
summer
(fiil) yazı geçirmek, yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{i} taban kirişi
summer
yaz esnasında bakmak veya beslemek
summer
Indian summer pastırma yaz
summer
(isim) yaz, gençlik çağı, hayatın baharı, refah dönemi, taban kirişi, kapı üstü kirişi, pencere üstü kirişi
summer
{f} yaz boyunca beslemek (sığır vb.)
summer
{f} yazı geçirmek
summer
{i} pencere üstü kirişi
summer
summer theater yazın sayfiyede oynayan tiyatro
summer
{i} gençlik çağı
summer
{i} refah dönemi
summer
yazlık

Yazlık okul elbisem mavi ve beyaz kareli. - My summer school dress is blue and white checkered.

Mary kolsuz bir yazlık elbise giyiyordu. - Mary was wearing a sleeveless summer dress.

English - English
{i} summer
season between spring and autumn; entire year; period of hot and sunny weather

    Hyphenation

    sea·son be·tween spring and autumn; en·tire year; pe·ri·od of hot and sun·ny weath·er

    Pronunciation

Favorites