Definition of sealed, made inaccessible or impassable; not open in English Turkish dictionary
- closed
- kapalı
Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.
-The road to Nagano is closed to traffic.
Gözleri kapalı müzik dinledi.
-He listened to the music with his eyes closed.
- closed
- kapanmak
- closed
- basına kapalı
- closed
- örtük
- closed
- yumuk
- closed
- (Bilgisayar) kapatıldı
Tatoeba Noel için kapatıldı.
-Tatoeba was closed for Christmas.
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
-After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
- closed
- yumulu
- closed
- {f} kapat
Onlar beşte dükkânı kapattı.
-They closed the shop at five.
O yağmur korkusuyla pencereyi kapattı.
-He closed the window for fear of rain.
- closed
- {s} kapanmış
Kapının kapanmış olması gerek.
-The gate needs to be closed.
Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı.
-The store was already closed when I got there.
- closed
- {s} kapatılmış
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
-The airspace around the airport was closed temporarily.
Kapılar kapatılmıştı.
-The doors were closed.
Related Terms
Definition of sealed, made inaccessible or impassable; not open in English English dictionary
- closed