seçmen

listen to the pronunciation of seçmen
Turkish - English
voter

The majority of voters liked what Roosevelt said. - Seçmenlerin çoğunluğu Roosevelt'in söylediklerini sevdi.

Voters must not be corrupted. - Seçmenler bozuk olmamalıdır.

elector

Jefferson received 162 electoral votes. - Jefferson 162 seçmen oyu aldı.

Garfield won 214 electoral votes. - Garfield 214 seçmen oyu kazandı.

poll
voter, elector, constituent
constituent
(kadın) electress
electrorate
seçmen listesi
poll
seçmen ile ilgili
electoral
seçmen kütüğü
electoral roll, register of electors
seçmen kütüğü
electoral roll
seçmen listesi
pollbook
seçmen listesinde adı geçmeyen
unpolled
seçmen olarak kaydedilmemiş
unpolled
seçmenler
{i} constituency
liste (seçmen vb)
register
liste (seçmen)
register
seçmenler
{i} electorate

The electorate will decide who becomes the next president. - Seçmenler bir sonraki başkanın kim olacağına karar verecek.

seçmenler
constituent body
kararsız seçmen
floating vote
kaydedilmemiş seçmen
unpolled elector
posta ile oy kullanan seçmen
absentee voter
Turkish - Turkish
Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip
Seçimde oy verme hakkı olan kimse, müntehip: "Mahallî idareler ... seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişilerdir."- Anayasa
seçmen kütüğü
Seçmen listesi
seçmen
Favorites