Thanks for the translation. But please choose another flag!
- Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
I chose a nice, ripe apple from the bowl.
He was chosen as president in 1990.
You may choose any of them.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
You may choose any book you like.
- Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
In the end she chose another kitten.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
The president of the republic is chosen by the people.
- Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
I hope to find a job of my own choosing.
- Kendi seçtiğim bir işi bulmayı umuyorum.
You cannot be too careful in choosing your friends.
- Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
I don't think it's fair to single out Tom.
- Tom'u seçmenin adil olduğunu sanmıyorum.
Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.
- Tom, dans için müzik seçimi konusunda iyi bir iş çıkardı.
Please select a language for the Image Viewer interface.
- Lütfen Image Viewer arayüzü için bir dil seçin.
The president shall be selected by majority vote.
- Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.
I have to pick one of them.
- Onlardan birini seçmek zorundayım.
Pick one of the items on this list.
- Bu listedeki öğelerden birini seçin.
Which book did you pick out to send to Anne?
- Anne'ye göndermek için hangi kitabı seçtin?
Please help me pick out a sweater which matches my new dress.
- Lütfen bana, yeni elbiseme uyan bir süveter seçmede yardım et.
The president shall be selected by majority vote.
- Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.
He selected a Christmas gift for her.
- Onun için bir noel hediyesi seçti.