seçimine

listen to the pronunciation of seçimine
Turkish - English
proceed to select
seçim
election

Is there any possibility that he'll win the election? - Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı?

Lincoln won the election. - Lincoln seçimi kazandı.

seçim
choice

Tom thinks Mary made the right choice. - Tom Mary'nin doğru seçim yaptığını düşünüyor.

The difficulty in life is the choice. - Hayatta zorluk seçimdir.

seçim
selection

Our random selection has chosen you as a possible winner! - Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.

Tom made a careful selection. - Tom dikkatli bir seçim yaptı.

seçim
option
seçim
(Politika, Siyaset) ballot

Today we went to the ballot box to vote for the European Parliament. - Bugün Avrupa Parlamentosu ile ilgili oy vermek için seçim sandığına gittik.

seçim
pick
seçim
the choice
seçim
the choice of
seçim
poll

It's too late to vote now. The polls are closed! - Şimdi oy vermek için çok geç. Seçim yerleri kapalı!

seçim
polling
seçim
choosing, selection
seçim
choice , selection
seçim
(siyasal) election, poll; choice, selection
seçim
elective
Turkish - Turkish

Definition of seçimine in Turkish Turkish dictionary

seçim
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını oy vererek seçme, intihap: "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar."- H. Taner
seçim
Seçmek işi
seçim
Seçme işi
seçim
Kanunlar, yönetmelikler uyarınca bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını oy vererek seçme, intihap