scouse (from lobscouse)

English - Turkish

Definition of scouse (from lobscouse) in English Turkish dictionary

Related Terms

lobby

{i} kulis

lobby

lobi

Tom Mary'den onu lobide karşılamasını istedi. - Tom asked Mary to meet him in the lobby.

Saat üçte sizi lobide karşılayacağım. - I'll meet you in the lobby at three.

lobby

{i} kulis faaliyeti

lobby

giriş holü

lobby

toplumu ilgilendiren konularda değişiklik yapmak için faaliyette bulunmak

lobby

oylarını kazanmak amacıyla senatörlerle görüşmek

lobby

lobbyistböyle görüşme

lobby

{i} dehliz, koridor, geçit

lobby

{i} antre

lobby

bekleme odası

lobby

{i} hol

Tom'un annesi Tom'u holde çıplak gezdiği için kovaladı. - Tom's mother chased Tom as he ran naked around the lobby.

lobby

{f} görüşme yapmak

lobby

{f} kulis yapmak

lobby

senatör veya milletvekilleri ile görüşmek üzere bekleme salonunda bekleyen kimseler

lobby

{f} lobi oluşturmak

Lobicilerin işi lobi oluşturmaktır. - Lobbyists' job is to lobby

lobby

oylarını kazanmak amacıyle meclis üyeleriyle görüşmek

English - English

Definition of scouse (from lobscouse) in English English dictionary

lobby