O, roket bilimi değil.
- It's not rocket science.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
- Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.
Öğrenciler fen sınıfında bir mıknatıs kullandılar.
- The students used a magnet in science class.
Dersimiz fen ve teknoloji.
- The lesson is science.
Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be a doctor, although he's very good in science.
Boston'da sekizinci sınıf fen bilgisi öğretmeniyim.
- I'm an eighth-grade science teacher in Boston.
Kozmoloji evrenimizin evrimini inceleyen bilim dalıdır.
- Cosmology is a branch of science which studies the evolution of our universe.
Dilbilimi dili tanımlamak için çalışan bir bilim dalıdır.
- Linguistics is a science that tries to describe language.
Dersimiz fen bilgisi.
- The lesson is science.
Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be a doctor, although he's very good in science.
For by his mightie Science he had seene / The secret vertue of that weapon keene .