At evcil bir hayvandır.
- The horse is a domestic animal.
Benim dini gün sırasında bir füg besteledim ve bir narbülbülü evcilleştirdim.
- During my sabbatical, I composed a fugue and domesticated a robin.
Bu ürünlerin çoğu yerli.
- Most of these products are domestic.
Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
- I prefer to buy domestic rather than foreign products.
Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.
- Everyone has domestic troubles from time to time.
Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.
- Everyone has domestic troubles from time to time.
Sami aile içi şiddet nedeniyle altı kez tutuklandı.
- Sami was arrested for domestic violence six times.
It shall be the duty of any owner or person in charge of any domestic animal or animals.
Dan’s not as domestic as you, I commented rather nastily.