Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum.
- As a citizen of the world, I know ways of overcoming cultural barriers.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Tom odasında kendine barikat kurdu.
- Tom barricaded himself in his room.
Tom ve Mary odada kendilerine barikat kurdular.
- Tom and Mary barricaded themselves in the room.
Çavuş Dan Anderson polis karakolunun etrafına barikat dikilmesini emretti.
- Sergeant Dan Anderson ordered a barricade erected around the police station.
Odada kendilerine barikat yaptılar.
- They barricaded themselves in the room.