Bu kapıyı kilitlemek zorundayım.
- I have to lock this door.
Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir.
- It is an act of cruelty to lock a small child in his room.
Tom ofis kapısını kilitli buldu.
- Tom found the office door locked.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi.
- Every lock of Mary's hair was in place.
Bu binanın kilitlenmesini istiyorum.
- I want this building locked.
Odana gitmeni ve kapıyı kilitlenmeni istiyorum.
- I want you to go to your room and lock the door.