Artık yılanlardan korkmuyorum.
- Ich habe keine Angst mehr vor Schlangen.
Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü.
- I tried to call him up, but the line was busy.
Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
- The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten.
- The new line of dresses is from Paris.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
O kuyrukta otuz dakika durdum.
- I stood in that line for thirty minutes.
Biz kuyrukta ayakta bekletildik.
- We were made to stand in line.
Most snakes on this island are harmless.
- Die meisten Schlangen auf dieser Insel sind ungefährlich.
Frogs are afraid of snakes.
- Frösche haben Angst vor Schlangen.