scheiden

listen to the pronunciation of scheiden
English - Turkish

Definition of scheiden in English Turkish dictionary

picking
{i} aşırma
picking
{i} toplama

Bir çocukken dedemin bahçesinde şeftali toplamayı severdim. - As a child, I loved picking peaches in my grandfather's garden.

O, papatya toplamaktan vazgeçti. - She stopped picking daisies.

cases
davalar

Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar. - Lawyers make mega bucks when they win cases.

picking
(Muzik) pena vuruşu
picking
ayıklama
picking
(Muzik) penalama
spalling
kabarıp dökülme
spalling
kavlama
cases
(Askeri) vukuat
cases
durumlar

Hem miktar hem de kalite birçok durumlarda önemlidirler. - Both quantity and quality are important in most cases.

Bu tür durumlarda, sertlikten kaçınılmalı. - Harshness should be avoided in those cases.

picking
slim pickings k
picking
(Tekstil) ayıklama, seçme
picking
imkânsızlık
picking
toplanılacak artıklar
picking
toplanılan şey
picking
dili kıtlık
picking
darlık
picking
aşırılan şey
spalling
yontma
Dutch - German
trennend
sich trennen
getrennte
distanzieren
schotten
trennen