scarcely distinct; applied to the markings of insects

listen to the pronunciation of scarcely distinct; applied to the markings of insects
English - Turkish

Definition of scarcely distinct; applied to the markings of insects in English Turkish dictionary

obliterate
{f} silmek

Leyla, Fadıl'ın ilk karısının anısını silmek istedi. - Layla wanted to obliterate the memory of Fadil's first wife.

obliterate
(Ticaret) geçersiz kılmak
obliterate
yok etmek
obliterate
izini bırakmamak
obliterate
yok et

Şok dalgası geldi ve her şeyi ve herkesi yok etti. - The shock wave came and obliterated everything and everyone.

Gece boyunca tavşanlar Tom'un bahçesini yok etmişti. - Overnight the rabbits had obliterated Tom's garden.

obliterate
tıkamak
obliterate
{f} yoketmek
obliterate
{f} bozmak
obliterate
{f} tıkamak (damar)
English - English
obliterate
scarcely distinct; applied to the markings of insects
Favorites