scarcely, only just

listen to the pronunciation of scarcely, only just
English - Turkish

Definition of scarcely, only just in English Turkish dictionary

scarce
kıt
scarce
nadir
scarce
{s} sınırlı

Bu ülkede petrol sınırlıdır. - Oil is scarce in this country.

Buralarda yiyecek sınırlı mı? - Is food scarce around here?

scarce
seyrek

Yağmur bu ülkede seyrektir. - Rain is scarce in this country.

scarce
{s} zor bulunur
scarce
{s} az bulunur

Telefon kulübeleri burada çok az bulunur. - Telephone booths are very scarce around here.

English - English
scarce
scarcely, only just
Favorites