Tom yedek lastiği çıkarmak için bagajı açtı.
- Tom opened the trunk to get the spare tire.
Bu araba için yedek parça alamam.
- I can not buy spare parts for this car.
Onu boş vaktimde yapabileceğimi düşünüyorum.
- I think I can do it in my spare time.
Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.
- I translate sentences on Tatoeba in my spare time.