sayfam

listen to the pronunciation of sayfam
Turkish - English
my page
sayfa
page

This machine can print sixty pages a minute. - Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.

I haven't read the final page of the novel yet. - Romanın son sayfasını henüz okumadım.

sayfa
leaf

Take a leaf out of his book. - Onun kitabından bir sayfa al.

He turned over a new leaf in life. - Hayatında beyaz bir sayfa açtı.

sayfa
page (of a book, newspaper, letter, etc.)
sayfa
sheet

Leave this sheet blank. - Bu sayfayı boş bırak.

Give me a blank sheet of paper. - Bana boş bir sayfa kağıt verin.

sayfa
(Bilgisayar) pages

Someone has ripped out the first three pages of this book. - Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.

The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content. - IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.

sayfa
(Bilgisayar) page size
sayfa
(Bilgisayar) folio
sayfa
(Bilgisayar) in page
sayfa
(Bilgisayar) tall
sayfa
paginal
sayfa
subject, topic (of conversation)
Turkish - Turkish

Definition of sayfam in Turkish Turkish dictionary

Sayfa
sahife
sayfa
Üzerine yazı yazılan veya basılan bir kâğıt yaprağın iki yüzünden her biri, sahife
sayfa
Konu
sayfa
Gazete, dergi gibi yayınlarda özel bir alan için ayrılmış bölüm
sayfa
(Osmanlı Dönemi) sahîfe
sayfam
Favorites