savuşturmak

listen to the pronunciation of savuşturmak
Turkish - English
avoid
beat off
parry
turn off
evade
get rid of
fend off
to get rid of, shake (an illness); to get rid of, ward off (a disagreeable thing)
to parry, deflect (a blow)
to cause to go away; to avoid, to escape, to parry
ward off
escape
buy off
buy
başını eğerek savuşturmak
duck
savuşturma
parry
Turkish - Turkish
Geçiştirmek, atlatmak
Geçiştirmek, atlatmak: "Büyük bir felaketten henüz çıkmış bu adamda küçük bir sokak kavgası veya hafif bir araba kazasını savuşturmuş da şimdi üstünü başını düzeltmeye koyulmuş bir kimse hâli vardı."- Y. K. Karaosmanoğlu
savuşturma
Savuşturmak işi
savuşturmak
Favorites