Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

savage, curel, inhuman, vile, senseless

listen to the pronunciation of savage, curel, inhuman, vile, senseless
English - Turkish

Definition of savage, curel, inhuman, vile, senseless in English Turkish dictionary

brutal
{s} vahşi

O, karısını vahşice öldürdü. - He brutally murdered his wife.

Tom 20 Ekim 2013'te vahşice öldürüldü. - Tom was brutally murdered on October 20, 2013.

brutal
{s} gaddar

Polisin gaddarlığı uzun süredir bir sorundur. - Police brutality has been a problem for a long time.

brutal
acımasız

Tom acımasızca öldürüldü. - Tom was brutally murdered.

Ezici bir çoğunluk acımasız cezanın kaldırılması için oy kullandı. - An overwhelming majority voted to abolish the brutal punishment.

brutal
{s} sert

Böyle sert koşullar altında hiç kimse çalışamaz. - No one can work under such brutal conditions.

İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı. - The uprising was brutally suppressed.

brutal
hayvanca
brutal
insanlıktan uzak
brutal
(gerçek) acı
brutal
{s} şiddetli
brutal
{s} zalim
brutal
{s} merhametsiz
brutal
{s} kaba
brutal
{s} yabani
brutal
{s} yontulmamış
English - English
{a} brutal
savage, curel, inhuman, vile, senseless
Favorites